Etiketler :
diğer
Teknoloji
Kitap hiçbir devirde kıymetini kaybetmeyecek bir gizeme sahip.
Verdiği bilginin yanında fiziksel bir temas ve bağlılık da sağlar. Bu
durum insanın ona yakınlığını, sıcaklığını artırabiliyor.
Kitaplarla kurulan bu bağın yeni nesil teknolojik ürünlerle yapılamayacağını düşünen birçok kişi ile tanıştım.
Ülkemizde bu cihazlara ön yargı ile yaklaşıldığını görüyorum. Özellikle de…
“Hiçbir cihaz bir kitabın verdiği sıcaklığı veremez”
Şeklinde cümleler kurup, kitabı kutsallaştırmakta üstümüze yoktur. Ancak bu durumun teknoloji yabancılığı veya teknolojiye karşı bir ön yargı şeklinde ortaya çıktığını düşünüyorum.
Tamam evde bir kütüphane dolusu kitap okudum ve çalışma odamın kocaman bir duvarını kaplıyorlar… Koskoca bir kütüphane!
O duvara baktığım zaman ayrı bir heyecan, ayrı bir his uyandırıyor bende… Hatta bir gurur kaynağı…
Yalnız bu bağı, bağlılığı öne sürerek, hiçbir e-kitabın basılı kitapların yerini alamayacağı “düşüncesi” bana çok saçma geliyor. Özellikle de böyle bir söz edildiği zaman hayallerimde ve düşüncelerimde şu sahne canlanıyor…
Kağıdın icadını düşünün yeni bir şey olarak karşınıza geldiğini?
Düşünsenize,
Çok çok eski devirleri, bundan binlerce yıl öncesini… Çivi yazısını
ve kağıdın yeni icat edildiğini… Zamanımızın, teknolojinin çok, çok
öncesi aklınıza gelsin.
İki kişi düşünün, yemyeşil bir ovada bir tanesi bir yazıtın yanında,
diğeri de elinde bir kağıt parçası ile karşılıklı konuşuyorlar.
Elinde kağıt parçası ile duran adam, yazıtın yanında adama;
“Bak kağıt diye bir şey icat edildi! Buna yazı
yazabiliyorsun, çok hafif ve binlerce kelimeyi, onlarca sayfa kağıda
yazsan yine de ağır olmaz, eline alıp taşıyabilirsin! Müthiş bir şey
değil mi? Artık yazıtlara veya taşlara piramit duvarlarına saatlerce
kazı yapmana, uğraşmana gerek yok…”
Yazıtı yazan adam…
“Hayır o da ne? Hiçbir kağıt parçası, taşların verdiği hissi,
soğukluğu veremez! Taşların ağırlığı, sağlamlığı, duruşu, verdiği
soğukluğunun ayrı bir yeri var!”
Kağıdı bulan kişi…
“Ama bak çok hafif, yazıp silebiliyorsun! Taş kadar ağır
değil, yanında taşıyabilirsin. Ayrıca binlerce satır yazı yazabilirsin.
Yanında taşımak çok kolay, kağıdı katlayıp cebine bile koyabilirsin…
Artık bir taşı, yazıta çevirmek için saatlerce, günlerce
uğraşman gerekmiyor! Birkaç dakika içerisinde bu kağıt parçasına
yazabilirsin”
Yazıtın yanında duran adam, bir anda yazıta sarılarak…
“Hayır hiçbir teknoloji bir taşın verdiği soğukluğu, hissiyatı, ağırlığı bana veremez…”
Şimdilerde ise, e-kitap teknolojisi aynı durumda değil mi? Herkese dönüp şu kelimeleri söylemiyor muyuz?
Bak gözü yormuyor, on binlerce kitabı tek bir cihaza kopyalamak
mümkün! Tatile giderken bunu yanına al, 3-4 kitap alıp valizini ağzına
kadar dolduracağına koskoca bir kütüphane 80 gram ağırlığındaki bu
cihaza sığabiliyor. Üstelik 1 hafta şarj süresi var! Kütüphanelerce
dolusu kitabı, 80 gram ağırlığında bir okuyucuya kopyalamak ve
haftalarca şarj etmeden okumak mümkün. Çok hafif, tatile giderken
valizinde hiç yer kaplamaz.
Hayır! Olamaz… Hiçbir şey kitabın verdiği sıcaklığı veremez! O bir arkadaş, o bir …
Hayır, olabilir!
Artık kitabın yerini e-okuyucular alabilir. E-okuyucuların da farklı yanları, üstünlükleri var. Üstelik sanılanın aksine e-ink teknolojisi sayesinde gözü yormaz,
çok hafiftir. Onlarca, yüzlerce kitabı 80 gramlık, incecik bir
okuyucuya sığdırabiliriz. Saatlerce kitap okumak mümkün… Dünyaya bir de
e-kitap gözüyle bak… Sanal kütüphaneler oluşturabilir, arkadaşlarınla
paylaşabilirsin. Bir kitabı arkadaşlarınla paylaştığında eksikliğini
hissetmiyor musun? Bir e-kitap çoğaltılabilir biliyor musun?
Evet, olabilir… Sizce?
Webkankam » Teknoloji » E-kitap Okuyuculara Karşı Ön Yargılıyız!
E-kitap Okuyuculara Karşı Ön Yargılıyız!
''E-kitap Okuyuculara Karşı Ön Yargılıyız!'' Bu yazı; 31 Aralık 2014 Çarşamba tarihinde diğer, Teknoloji kategorisine eklenmiş olup OĞULCAN TURAN URUN tarafından yayınlanmıştır. Ayrıca henüz yorum yapılmamış bir yazıdır.
0 yorum: